Afyonkarahisar’da yaşayan 29 yaşındaki müzik öğretmeni Recep Özdemir, Türkiye ve dünyanın farklı ülkelerinden temin ettiği ağaç parçalarından hobi olarak ürettiği yaylı ve mızraplı çalgıları hem çalıyor hem de kiraladığı tarihi konakta sergiliyor.
Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Çalgı Yapımı Bölümü’nden 2018 yılında mezun olduktan sonra 2023 yılına kadar akademisyen olarak çalışan Recep Özdemir, yaklaşık bir yıldır da Afyonkarahisar’daki Kamil Miras Anadolu Lisesi’nde müzik öğretmeni olarak görev yapıyor.
Boş vakitlerinde de kiraladığı tarihi konakta çeşitli müzik aletlerini yapıp, eskiyenleri onaran Özdemir, Türkiye ve dünyanın farklı ülkelerinden temin ettiği ağaç parçalarından ürettiği bu müzik aletlerini müzikseverler için konakta sergiliyor.
Özdemir, AA muhabirine, okul yıllarında hayatına dokunan müzik öğretmenlerinde gördüğü bağlama ve saza olan ilgisinin zamanla arttığını söyledi.
Lise yıllarında da kurdukları müzik grubuyla farklı okullarda konserler verdiklerini dile getiren Özdemir, şöyle konuştu:
“Çocukluktan beri müziğe ve müzik aletlerine hep bir merakım vardı. Yapmayı, bozmayı ve tamir etmeyi çok severim. Babam da askeri fabrikada marangozhanede kısım şefiydi. İster istemez tabii babamızdan da etkilendik. Onun evde bazen ahşapla uğraştığını gördükçe, ahşaba dokunmanın o hazzı ve sevgisi bize o zamanlarda biraz aşılandı. Yani enstrüman yapımında ilk ustam babamdır.”
“Kültür mirası olan bu mesleği gönül verdiğimiz için yapıyoruz”
Özdemir, üniversite ve akademisyenlik döneminde yaptığı enstrümanlar olduğunu, şimdi de Afyonkarahisar’da kiraladığı asırlık konakta yurt içi ve yurt dışından temin ettiği ağaç parçalarından yaylı ve mızraplı enstrümanlar ürettiğini söyledi.
Konakta, kültürel ve akademik çalışmalarına devam ettiğini, yaptığı enstrümanları sergilediğini anlatan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kiraladığım tarihi konakta lavta, ut, tambur, kanun, gitar, bağlama, bunların yapımının yanı sıra tamir, restorasyon ve bakımını yapıyorum. Bu mesleği yaparken bir maddi beklentimiz ve kaygımız yok. Biz, kültür mirası olan bu mesleği gönül verdiğimiz için yapıyoruz. Bu işin çıraklığını, öğrenciliğini, hocalığını yaptık. Ustalığını da yapmaya çalışıyoruz. Bu tarz mesleklerin çıraklığı bitmez. Büyük ihtimalle ölene kadar da bitmeyecek, serüvenim devam ediyor.”
Recep Özdemir, Kuveyt, Dubai, Katar, ABD, Yunanistan, Almanya, Hollanda, İsviçre ve İskoçya’daki müzisyenlerle de ortak kültürel çalışmalar yaptığını, bu ülkelerdeki sanatçılarla enstrüman tınıları ve yeni enstrüman üretimi konusunda fikir alışverişlerinde bulunduğunu anlattı.
Sevdiği sanatçılara, kıramadığı büyüklerine yaptığı müzik aletlerini hediye ettiğini dile getiren Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kendim de bu aletlerle müzik icra ediyorum ama ne kadar çok sanatçı tarafından bu aletler kullanılırsa benim için o kadar anlamlı hale geliyor. Maksadım kültür mirası olan bu meslek devam etsin. ‘Müziğimiz susmasın’ diye bu çalışmaların içerisinde bulunuyorum.”