Emre ERGÜL
Amerika’da yapılan son bir anket, bize “zenginliğin resmini” çekti. O da şu: Bir kişinin kendisini zengin ve mali açıdan güvende hissetmesinin bedeli yılda 520 bin dolarmış! Türk lirasıyla yaklaşık 17 milyon TL… Hemen aylık gelir ve maaşınızı hesaplamaya çalışmayın, yardımcı olalım: Ayda 1.4 milyon TL…
“Finansal Özgürlük” adını verilen anketi yapan şirket, New York merkezli tüketici finansal hizmetler veren Bankrate… Geçen yılki ankette sonuç “Yıllık 483 bin dolar” çıkmıştı. Bu da yüzde 8’lik bir artış demek…
Anket, kendini mali açıdan özgür hissetmek için gereken yıllık maaş/gelir açısından nesiller arasında da ciddi farklar olduğunu gösterdi.
Örneğin Baby Boomer (1946- 64 arası doğanlar) kuşağına göre, zengin hissetmek için gerekli bedel, yıllık 556 bin dolar (18.1 milyon TL). X Kuşağı’nın (1965-80 arası doğanlar) “ihtiyacı” ise 574 bin dolar (18.7 milyon TL). 1981 ile 1996 yılları arasında doğanları temsil eden Y Kuşağı, “Yıllık 480 bin dolar (15.6 milyon TL)” diyor. Z Kuşağı (1990’ların başı ile 2010’ların başını temsilen) ise yıllık 461 bin dolarla (15 milyon TL) kendini güvende hissedeceğini belirtti.
Yıllık 6 milyon TL kazanan ‘finansal rahat’ hissediyor
Rakamları gördünüz ve kendinizi zengin hissedecek kadar yıllık geliriniz olmadığını gördüyseniz, bir de anketin bu noktasına bakın: “Yılda 186 bin dolar (6 milyon TL) kazananlar, kendisini finansal olarak rahat görüyor.” (Bu, Türk lirasıyla aylık 500 bin lira gelir demek.) Anketin bu bölümünde de iki kattan fazla bir artış var… Çünkü 2022 yılında yapılan ankette sonuç, 79 bin 209 dolar (Yaklaşık 2.6 milyon TL) çıkmıştı.
Mevcut kişisel mali durumlarına göre, ankete katılanların yüzde 75’i mali açıdan tamamen güvende olmadıklarını söyledi. Bu oran 2023’te yüzde 72’ydi. Yaşlı nesillerin, mali açıdan tamamen güvende olmadıklarını ve muhtemelen hiçbir zaman da olmayacaklarını söyleme olasılıkları genç nesillere göre daha yüksekti.
“Yüksek gelir, kişisel finansta daha iyi olmak demek değildir”
Bankrate analisti Sarah Foster, yaptığı açıklamada, “Hayat her zaman biraz daha fazla parayla daha iyi olacakmış gibi görünüyor. Amerikalıların hem ihtiyaç duyduğu hem de istediği eşyaların fiyatı artarken bu daha da doğru. Pandemiden bu yana geçen dört yılda konfor artık eskisi kadar önemli değil. Bu bir emtia ama finansal bir ayrıcalık ve sadece enflasyonun etkisini ‘yiyecek’ kadar zengin olanlara veriliyor gibi görünüyor” değerlendirmesinde bulundu.
Foster şöyle devam etti: “Enflasyonu atlatmanın sırrı daha fazla para kazanmaktır, ancak aynı zamanda daha yüksek gelirli biri olmanın otomatik olarak kişisel finansta daha iyi olmak anlamına gelmeyeceği de doğrudur. Geleneksel orta sınıf maaşı olan ve ne kadar küçük olursa olsun her zaman gelecek için tasarruf etmeye çalışan birinin finansal başarısı, imkânlarının ötesinde yaşayan ve harcayan ultra zengin bir kişiden daha fazladır.”