Norveç Mülteci Konseyi (NRC) Genel Sekreteri Jan Egeland, Gazze’deki saldırıların sorumlularından hesap sorulması ve ateşkes çağrısı yaparak, “En başından beri insanlardan, korunma, barınma, güvenlik ve onur olmadan evlerini terk etmeleri isteniyor. Bu yüzden buna insani tahliye değil, zorla transfer diyoruz. İnsanların zorla bir yere gönderilmesi uluslararası hukukun ihlalidir.” dedi.
Gazze’de yaşanan insani dramı ve İsrail’in saldırılarını AA muhabirine değerlendiren Egeland, şu ifadeleri kullandı:
“Şu anda (Gazze’de) ateşkesi desteklemeyenler, Gazze’deki ablukanın kaldırılmasını desteklemeyenler, Hamas ve İslami Cihad tarafından esir alınan İsraillilerin serbest kalmasını desteklemeyenlerden tarih hesabını soracak. Herkesin ateşkes çağrısı yapması gerekiyor.”
Egeland, Hamas’ın kendini sivil nüfusun içine gizlemesinin “savaş suçu” olduğunu belirterek, “Ancak İsrail sivillere saldırıyorsa bu da savaş suçudur. Burada ayrım gözetilmez. Orada (Gazze) olanların sorumlularından hesap sorulmalıdır.” şeklinde konuştu.
“İnsani tahliye değil, zorla transfer”
İsrail’in Gazzeli sivillere evlerini terk etme çağrısı yapmasına da değinen Egeland, “(Gazze’de) En başından beri insanlardan, korunma, barınma, güvenlik ve onur olmadan evlerini terk etmeleri isteniyor. Bu yüzden buna insani tahliye değil, zorla transfer diyoruz. İnsanların zorla bir yere gönderilmesi uluslararası hukukun ihlalidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Egeland, dünyanın tüm enerjisini Gazze’de ateşkes sağlanması için harcaması gerektiğini dile getirerek, “NRC olarak Gazze’de 54 çalışanımız var. Şu anda anlamlı bir yardım sağlayamıyoruz çünkü yardım çalışanları için yeterince kaynak ve güvenlik yok.” şeklindeki görüşünü paylaştı.
Bölgeye silah sağlayan ülkeleri de eleştiren Egeland, “Gazze de tıpkı İsrail’in Kibbutz bölgesi ve konser alanı gibi suç mahalli. Bunlar suç mahalleri ve buraya silah sağlayarak parmak izi bırakıyorsunuz.” diye konuştu.
Egeland, şu anda Gazze’deki insanların su bulabilseler bile kirli suları içtiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Hastanelerde jeneratörler için yakıt olmadığı haberleri geliyor. Cesetlerle dolu morglar soğutulamıyor. İnsanlar anestezi olmadan ameliyat olmak zorunda kalıyor. En temel tıbbi işlem için bile Gazze’de ışık yok.”
Bazı NRC çalışanlarının da bombardımanda çocuklarını kaybettiğine dikkati çekerek, “Durum bundan daha kötü olamaz. Çok az zaman var. İsrail üzerinde etkisi olan, Hamas ve İslami Cihad gibi Gazze’deki silahlı gruplar üzerinde etkisi olan tüm ülkeleri, bu etkilerini, rehinelerin serbest kalması ve birçok masum çocuğun öldüğü bu deliliğin durdurulması için kullanmaya davet ediyorum.” çağrısında bulundu.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarında son durum
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığı duyuruldu.
Gazze Şeridi içerisindeki çatışmalarda da 48 İsrail askeri öldürüldü.
İsrail’e göre, Kassam Tugayları’nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze’deki hükümete göre 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde 4 bin 650’si çocuk ve 3 bin 145’i kadın olmak üzere 11 bin 320 kişi öldürüldü.
Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 197 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze’de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 74 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.