Ece Çelik
Kadın A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın Voleybol Kadınlar Milletler Ligi (FIVB) ikinci etap maçlarının gerçekleşeceği ABD’ye tarifeli uçakla ekonomi sınıfında uçması tartışmalara sebep oldu. FIVB dünya sıralamasında birinci durumda olan A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncularından Ebrar Karakurt, Eda Erdem, Hande Baladın, İlkin Aydın, Zehra Güneş ve Simge Aköz bu duruma sosyal medya paylaşımlarıyla tepki gösterdi. Oyuncular hafta sonu uçaktaki koltuklara bacaklarının sığmadığına dair esprili paylaşımlar yaptı.
Sosyal medyada gündem olan paylaşımların ardından Türk Hava Yolları (THY) ve Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) karşılıklı açıklamalarla sorumluluğu birbirlerine yükledi. Türk Hava Yolları Basın Müşaviri Yahya Üstün sorumluluğun federasyonda olduğunu belirtirken TVF, THY’yi yalanlayarak “Söz konusu uçuşta hiçbir bilete kabin yükseltme (upgrade) işlemi yapılmamış, uçuş listemiz de Türk Hava Yolları yetkililerince yapılan açıklamaların aksine elektronik postalarla sabit olduğu üzere 17 Mayıs 2024 tarihinde Türk Hava Yolları yetkilileri ile paylaşılmıştır. Gerçeğe aykırı yapılan açıklamaları kabul etmek mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
Sporcuların paylaşımlarına spor, sanat ve medya dünyasından da pek çok tepki geldi. Gazeteci Özlem Gürses X hesabından yaptığı paylaşımda “İçime oturdu bu görüntüler” ifadelerini kullandı.
Geçen sene Bürksel’de Avrupa Şampiyonu olan A Milli Kadın Voleybol takımı şampiyonluk sonrası yine tarifeli uçakla ekonomi sınıfında dönmüştü. Tokyo’da gerçekleşen Olimpiyat elemelerine de tarifeli ve aktarmalı uçuşla giden takıma dönüş uçuşunda Business Class’ta yer verilmişti.
Peki olayın arkasında yatan sorun ne? Neden futbol takımına sağlanan imkanlar kadın voleybol milli takımına sağlanmıyor? Bu noktada spor branşları arasında ayrımcılık ya da cinsiyet eşitsizliğinden bahsedilebilir mi?
“Konu cinsiyet eşitsizliği ile ilgili değil”
Spor yorumcusu Banu Yelkovan konunun cinsiyet eşitsizliği ile ilgili olmadığını düşünüyor. Birçok federasyonun havayolu şirketleriyle “barter” (para kullanmaksızın takas usülü yapılan ticaret) anlaşmaları olduğunu ifade eden Yelkovan, “O anlaşmalar genellikle ekonomi sınıfı oluyor. Sporcunun dünya şampiyonu olması ya da çok uzak bir mesafeye uçması önemli olmuyor. Biletler genelde ekonomi sınıfı oluyor” diyor.
Ancak her sporun bu hakları aynı şekilde kullanmadığını vurgulayan Yelkovan, futboldaki durumu şöyle anlatıyor:
“Bu işin resmi kısmı. Her spor aynı şekilde bu haklarını aynı şekilde kullanmıyor. Futbol Türkiye’de çok popüler olduğu için ve bunlar çok kalabalık ekipler olduğu için kafile tüm uçağı kapatmış oluyor tarifeli uçaklar özel uçak gibi kullanılıyor. Farklı bir muamele mutlaka oluyor.”Yelkovan
“Kadın voleybol takımı daha farklı bir muameleyi hak eder miydi?” sorusuna “Kesinlikle evet” yanıtını veren Yelkovan, gelmiş geçmiş Türkiye’nin en başarılı voleybol takımının tarifeli uçak yerine basın ve sponsorların da dahil olduğu kendilerine ayrılmış bir uçakla gitmeyi hak ettiğini düşünüyor. Bu şekilde bir çözümle uzun boylu sporcuların çok daha konforlu bir şekilde turnuvaya gidebileceğini belirtiyor.
THY ve TVF’nin birbirini suçlamasının sonucu değiştirmediğini ifade eden Yelkovan, “Voleybol takımı çok yoğun bir takvimde oynuyor. Durmak bilmeksizin önce kulüplerde sonra milli takımda yılın her ayı turnuva oynuyorlar. Hepsinde de çok başarılılar. Bu özenin gösterilmesi gerekir” diyor.
“Herkes sorumluluk almalı”
Eski milli voleybolcu ve spor yorumcusu Başak Koç da yaşanan durumun bütçe sorunundan çok organizasyonel olduğunu düşünüyor.
Kadın voleybol takımının maç takviminin 20 Ocak 2024’te açıklandığını söyleyen Koç, süreci organize edebilmek için beş ay gibi bir süreç olduğunu, tüm paydaşların bir araya gelerek takımı zor durumda bırakmayacak bir sistem oluşturulabileceğini vurguluyor.
“Hepimiz sorumluluk alırsak bu konular yerine spor konuşmaya başlayabiliriz” diyen Koç, gerçek spor kültüründe voleybol, futbol ya da amatör branşlar diye bir ayırım olamayacağını, tüm spor türlerine eşit yaklaşılması gerektiğini ancak Türkiye’deki bakış açısının bu hedeften çok uzakta olduğunu belirtiyor.
Arzu Savaş: Anlaşmaya madde eklenmeli
1973-1994 yılları arasında 269 kez milli formayı giymiş olan Arzu Savaş da yaşanan olayı bir yol kazası olarak nitelendiriyor ve TVF’nin sponsorlarla yaptığı anlaşmalara yeni bir madde ekletmenin bu sorunu çözme yönünde önemli bir adım olabileceğini söylüyor.
“Bana göre Türkiye Voleybol Federasyonu’nun sponsorlarla yaptığı anlaşmalara ‘5 saatten uzun uçuşlarda takımımız business uçurulacak’ diye bir madde koyması gerekiyor” diyen Savaş, sporcuların oraya tatile değil maç oynamaya gittiğini vurguluyor. Hafif sakatlığı olan ve tedavi gören sporcular olduğunu söyleyen Savaş, bu tip turnuvalardan önce sporculara konforlu bir uçuş sağlanması gerektiğini belirtiyor. Uçakta geçirilen tüm sürenin 13 saati bulduğunu söyleyen Savaş, “Burada yaşanacak olası bir sağlık problemi takımın planlamasını bozabilir” ifadelerini kullanıyor.
Voleybol takımının şu an futbolculardan çok daha başarılı ve popüler olduğunun altını çizen Savaş, “Kızların her biri şu anda bir dizi oyuncusu kadar popüler. Müthiş başarıları popülerlik getirdi. Kızlar tarihi şampiyonluklarıyla hem futbolu hem basketbolu ezdi geçti. Bu başarıların devamı için her anlamda konforları düşünülmeli. Böyle basit hatalar yapılmamalı” diyor.
Tarihin en başarılı milli takımı
Türkiye A Milli Kadın Voleybol takımı kurulduğu günden bu yana tarihteki en başarılı yıllarını yaşıyor.2023’te Milletler Ligi’nde finalde Çin’i yenerek tarihinde ilk kez bu turnuvada şampiyon olan takım bu turnuvanın ardından 2023 CEV Avrupa Şampiyonası finalinde Sırbistan’ı yenerek Avrupa Şampiyonu olmuştu. Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı Temmuz ayında başlayacak 2024 Paris Olimpiyatları’nın da favorileri arasında gösteriliyor